RAMAZAN-I ŞERİF UMRELERİ

Ramazan-i Şerif’te susuzluğunuzu umreyle giderin.
İftari mübarek beldelerde birlikte açalım.

Peygamber Efendimiz (sav) buyurdular ki;
“Ramazan ayında yapılan umre, tam bir hac sayılır,
yahut da benimle birlikte yapılmış bir haccın yerini tutar.”
(Buhâri, Müslim, Tirmizi)

RAMAZAN-I ŞERİF’İN ÖNEMİ
Peygamber Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:
“Kim bir zikir meclisine katılırsa, Allah Teala onun attığı her adım için bir ibadet sevabı verir ve o, kıyamet gününde benimle Arş-ı Âlâ’nın gölgesinde olacaktır.”
“Ramazan ayında cemaate devam eden kimseye, Allah Teala her kıldığı namaz için nurdan bir şehir (cennet) verecektir.”
“Ramazan’da umre yapmak (ecir yönünden) benimle hac yapmaya bedeldir.”
Ramazan ayında bir Müslümanın ihtiyacını karşılayan birine Allah Teala binlerce ihtiyacını karşılar. Çocuk sahibi bir fakire sadaka veren kişiye Allah bir milyon sevap yazar, bir milyon günahını siler ve derecesini bir milyon kat yükseltir.
Hz. Enes (radiyallâhu anh), Peygamber Efendimiz’in (sallallâhu aleyhi ve sellem) şöyle buyurduğunu rivayet eder: “Kim Müslüman kardeşinin ihtiyacını gidermek için yola çıkarsa, Allah ona yetmiş sevap yazar ve eve dönene kadar attığı her adımda yetmiş günahını siler.” (Nuzhetu’l-Mecâlis)

Ramazan-ı Şerif başladığında Peygamber Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem) esirleri serbest bırakır ve insanların ihtiyaçlarını karşılardı. Bu ayda salih ameller işleyen kimse, yıl boyunca sayısız iyi amel işlemiş olacaktır.
Ramazan ayını ibadet etmeden boş geçiren kişi, tüm yılı da aynı şekilde boş geçirecektir. Bu mübarek ayda Müslümanlar, çok sayıda hayırlı iş yapmayı hedeflemeli ve manevi bir disiplin içinde olmalıdırlar.
İftar vaktinde, Peygamber Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem) şu duayı okurdu: “Susuzluk gitti, damarlar serinledi ve Allah’ın izniyle mükâfat sabit oldu.”
Teravih namazı kılmak ve Kur’an-ı Kerim’i hatim etmek, Rasûlullah (sallâllahu aleyhi ve sellem) tarafından daima uygulanan sünnettir. Bu ameller, Müslümanlara büyük sevap ve mükafatlar kazandırır. Allah Teala, bu hayırlı amelleri sevgili Peygamberimiz (sallâllahu aleyhi ve sellem) adına işlemeyi nasip etsin. Âmin. (Mektub-ı İmam Rabbânî, C.1, Mektup 45)

20 REKAT TERAVİH SÜNNET-İ MÜEKKEDEDİR
Ramazan ayında yatsı namazının farz ve sünnetinden sonra her erkek ve kadına 20 rekat teravih namazı kılmak sünnet-i müekkededir. Sahabe ve mezhep imamları bunu yapmışlardır. Bunu reddedenler dalalete düşenlerdendir.
Rasulullah (s.a.v.) zamanında cemaatle sadece birkaç kez kılınmıştır. Çünkü ümmet üzerine farz olup kılamayacaklarından korkmuştur. Hz. Ömer, Osman ve Ali zamanında teravih namazı cemaatle kılınmıştır.
Teravih namazının 2 rekat aralıkla kılınması ve her 4 rekattan sonra 4 rekat namaz kılacak kadar oturulması tavsiye edilmiştir. Bir kimse ilk 2 Rekattan sonra oturmadan 4 Rekat kılarsa sadece 2 Rekat kılmış olur.
Yatsı farzını kılmayan bir kimse teravih kılarken cemaate yetişirse öncelikle yatsı farzını kılmalı, sonra imama uymalıdır. İmamla birlikte vitri kıldıktan sonra teravihten kaçırdığı rekatları tamamlamalıdır.
Teravih tamamlanmışsa vitri sadece Ramazan ayında imamla kılmak caizdir.
Teravihi hatimle (Kur’an’ın tamamını okuyarak) kılmak daha faziletlidir. Eğer bunu yapmak mümkün değilse, o zaman Fil Suresi’nden (Alemtara…) Kur’an’ın son Suresi’ne kadar, yani ilk 10 Rekat’ta toplam 10 Sure okunur ve sonra aynı sure son 10 Rekat’ta okunur.

Fetâvâ-ül Kâzîhân’da şöyle denmektedir: Dindarlar ve takva sahipleri, Ramazan’ın her 10 gününde Kur’an’ın hatimini yaparlar. İmam Ebû Hanîfe Ramazan ayında 61 hatim okurdu. Geceleri 30 hatim, gündüzleri 30 hatim ve Teravih Namazı’nda 1 hatim.

Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: Allah’a itaat etmek ve peygamberine uymakla yükümlü olan Müslümanlar! Gerçekten Allah, Ramazan orucunu üzerinize farz kıldı. Ben de Teravih Namazı’nı gece kılmayı sünnet kıldım. Kim gündüz oruç tutup gece namaz kılmanın sevabını samimiyetle inanır ve umarsa, günahları bağışlanır, sanki anasından doğmuş gibi günahlarından temizlenir.”