İslam tarihi, sadece olayların değil, o olaylara şahitlik eden mekânların da tarihidir. Bu mekânların en kıymetlisi, şüphesiz âlemlere rahmet olarak gönderilen Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed’in (s.a.v.) dünyayı şereflendirdiği hane-i saadettir. Mekke-i Mükerreme’ye giden her müminin kalbinde, O’nun (s.a.v.) doğduğu evi ziyaret etmek, o havayı teneffüs etmek ve o mukaddes noktada salât-ü selam getirmek arzusu yatar.Peki, Efendimiz’in dünyaya gözlerini açtığı bu ev tam olarak nerededir? Tarih boyunca hangi değişimleri geçirmiş ve günümüzde ne amaçla kullanılmaktadır?
Hisar Europe olarak, bu kutlu mekanın dünden bugüne uzanan hikayesini sizler için derledik.
Dünyayı Aydınlatan Doğum ve Evin Konumu
Miladi takvime göre 571 yılı Nisan ayının 20’sine denk gelen, Rebiülevvel ayının 12. gecesi… Pazartesi sabaha karşı tan yeri ağarırken, Mekke’nin o dönemki adıyla “Ebû Tâlib Mahallesi”nde (Şi’b-i Benî Hâşim) kainatın en büyük hadisesi gerçekleşti. Nur yüzlü bir yetim olarak dünyaya gelen Efendimiz (s.a.v.), dedesi Abdülmuttalib’in soyundan gelen mütevazı bir evde doğdu.
Bu ev, aslında Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) büyük dedesi Hâşim b. Abdümenâf’a aitti. Miras yoluyla önce dedesi Abdülmuttalib’e, ardından babası Hz. Abdullah’a ve nihayetinde bizzat Peygamberimize (s.a.v.) intikal etmişti.
Hane-i Saadet’in Tarih Boyunca El Değişimi
Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) doğduğu ev, asırlar boyunca Müslüman yöneticilerin ve hayırseverlerin özenle koruduğu bir emanet olmuştur. Bu evin mülkiyet serüveni ve geçirdiği değişimler, İslam tarihinin de bir özeti gibidir.
Süreci daha net görebilmeniz için evin tarihsel yolculuğunu bir tablo ile özetleyelim:
| Dönem / Kişi | Durum ve Değişiklik |
| Hz. Muhammed (s.a.v.) | Ev kendisine mirastı. Hicret sırasında evi Hz. Ali’nin kardeşi Akil b. Ebi Talib’e emanet etti. |
| Akil b. Ebi Talib | Efendimiz (s.a.v.) hicretten sonra Mekke’ye döndüğünde bu evde hak iddia etmedi ve evi kullanmadı. |
| Muhammed b. Yusuf | Emeviler döneminde Haccac’ın kardeşi olan bu kişi, evi Akil’in torunlarından satın alarak kendi malikânesine (Beyza) kattı. |
| Zübeyde Hanım | Harun Reşid’in hayırsever eşi, bu kutsal mekanı satın alarak mescide dönüştürdü. |
| Osmanlı Dönemi | Kanuni Sultan Süleyman zamanında (1557) mescit yeniden inşa edildi ve bakımı yapıldı. |
| Suud Dönemi (1959) | Bölgedeki düzenlemelerle bugünkü halini aldı ve kütüphane olarak kullanılmaya başlandı. |
Osmanlı’dan Günümüze: Mescitten Kütüphaneye
Tarih boyunca “Mevlid-i Nebi” (Peygamberin Doğduğu Yer) olarak şöhret bulan bu mekan, özellikle Osmanlı İmparatorluğu döneminde büyük hürmet görmüştür. Kanuni Sultan Süleyman tarafından 1557 yılında yenilenen mescidin içinde, Efendimiz’in doğduğu nokta olarak bilinen yerde boş bir kubbe bulunmaktaydı.
Günümüzde ise bu yapı, Mekke-i Mükerreme Kütüphanesi (Mekke Kütüphanesi) olarak hizmet vermektedir. 1959 yılından bu yana kütüphane işlevi gören bina, dış mimarisiyle çevresindeki modern otel ve tünel yapılarından hemen ayırt edilebilir.
Günümüzde Nerede Bulunuyor?
Hac ve Umre ziyaretçileri için bu evi bulmak oldukça kolaydır. Mescid-i Haram’ın hemen yanı başında yer alan yapı;
- Safâ ve Merve tepeleri arasındaki sa’y alanının (Merve kapısı çıkışı) tam karşısında,
- Mina ve Aziziye bölgelerine giden tünellerin girişine yakın bir noktada,
- Harem meydanının doğu tarafında yer almaktadır.
Sarıya çalan rengi ve Osmanlı mimarisini andıran pencereleriyle dikkat çeken bu binanın üzerinde, “Mekke-i Mükerreme Kütüphanesi” tabelası asılıdır. Ziyaretçiler genellikle bina içine giremese de, dışarıda durarak dua etmekte ve Efendimiz’e (s.a.v.) salât-ü selam göndermektedirler.
Kaybolan Bir Hatıra: Ebu Talib’in Evi
Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) hayatında önemli bir yere sahip olan bir diğer mekan da amcası Ebu Talib’in evidir. Efendimiz, 8 yaşında dedesi vefat edince amcası Ebu Talib’in himayesine girmiş ve Hz. Hatice validemizle evlenene kadar bu evde kalmıştır. Ayrıca Hz. Ali (r.a.) da bu evde dünyaya gelmiştir.
Kaynaklara göre bu ev, Peygamberimizin doğduğu ev ile Ebû Kubeys Tepesi arasında yer almaktaydı. Geçmişte bu hatırayı yaşatmak için bir mescit yapılmış olsa da, günümüzde bu yapı tamamen yıkılmıştır. Ne yazık ki bu alan günümüzde hac otobüsleri için garaj/durak alanı olarak kullanılmaktadır.
Bu mübarek mekanların manevi atmosferini solumak, hac ve umre yolculuğunun en duygu yüklü anlarındandır.
Sıkça Sorulan Sorular
Peygamber Efendimiz’in doğduğu ev ziyarete açık mı?
Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) doğduğu ev, günümüzde Mekke Kütüphanesi olarak kullanılmaktadır. Genellikle içine ziyaretçi kabul edilmemekle birlikte, hac ve umre ziyaretçileri binanın önüne gelerek dua etmekte ve dışarıdan ziyaretlerini gerçekleştirmektedirler.
Peygamberimizin doğduğu ev tam olarak nerede?
Bu mübarek ev, Mescid-i Haram’ın doğu tarafında, Safâ ile Merve tepeleri arasındaki sa’y alanının bittiği yerin (Merve tepesi tarafı) karşısında yer alır. Mina ve Aziziye tünellerinin girişine oldukça yakın bir konumdadır.
Ev tarih boyunca nasıl korundu?
Emeviler döneminde bir malikaneye dahil edilen ev, Abbasiler döneminde Harun Reşid’in eşi Zübeyde Hanım tarafından satın alınıp mescide çevrilmiştir. Osmanlı döneminde Kanuni Sultan Süleyman tarafından yenilenmiş, 1959 yılından itibaren ise kütüphane olarak hizmet vermeye başlamıştır.
Ebu Talib’in evi şu an nerede?
Peygamberimiz’in çocukluğunun geçtiği ve Hz. Ali’nin doğduğu Ebu Talib’in evi, Peygamberimizin doğduğu ev ile Ebu Kubeys tepesi arasındaydı. Ancak günümüzde bu yapı yıkılmış olup, yeri otobüs garajı olarak kullanılmaktadır.