Mekke-i Mükerreme, her köşesinde İslam tarihinin dönüm noktalarına şahitlik etmiş, maneviyat dolu bir şehirdir. Harem-i Şerif’in çevresindeki ziyaret noktaları arasında, ismiyle en çok merak uyandıran ve ardında büyük bir mucizeyi barındıran mabetlerden biri de Mescid-i Cin’dir.Kur’an-ı Kerim’in cinler tarafından dinlendiği ve iman edildiği bu mekan, hem tarihi hem de manevi açıdan büyük bir öneme sahiptir. Peki, Mescid-i Cin nerede yer alır? Neden bu isimle anılmaktadır ve tarih boyunca nasıl bir değişim geçirmiştir?
Hisar Europe olarak, bu kutsal mekanın hikayesini ve bilinmeyenlerini sizler için derledik.
Mescid-i Cin Nerededir ve Neden “Nöbetçiler Mescidi” Denir?
Mescid-i Cin, konum olarak Mekke-i Mükerreme’nin en önemli kabristanı olan Cennet-ül Muallâ’nın hemen yakınında yer alır. Kabe’nin bulunduğu Harem-i Şerif’e yaklaşık 2 kilometre mesafede, kuzey yönünde ve şehre hakim bir tepe üzerinde inşa edilmiştir.
Bu mescit, tarih boyunca farklı isimlerle de anılmıştır. Bunlardan en bilineni **“Mescidü’l-Hurrâs”**tır. Bu ismin verilme sebebi, Mekke’nin erken dönemlerindeki güvenlik uygulamalarına dayanır. Şehrin asayişini sağlamakla görevli gece bekçileri ve nöbetçiler, devriye değişimlerini ve toplanmalarını genellikle bu tepede gerçekleştirdikleri için mekana “Nöbetçiler Mescidi” manasında bu isim verilmiştir.
Cinlerin İman Ettiği Gece: Mescidin Manevi Sırrı
Mescid-i Cin isminin kökeni, Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) hayatındaki mucizevi bir olaya dayanır.
Hicretten yaklaşık üç yıl önce, Peygamber Efendimiz (s.a.v.) Taif yolculuğundan hüzünle dönerken bu mescidin bulunduğu alanda konaklamıştır. Burada kıldığı sabah namazı esnasında, O’nun okuduğu Kur’an-ı Kerim’i duyan yedi kişilik bir cin grubu durup dinlemişlerdir.
Kur’an’ın tesiriyle kalpleri yumuşayan bu cinler, orada iman etmiş ve kendi kavimlerine İslam’ı tebliğ etmek üzere dönmüşlerdir. Cin Suresi’nin nazil olmasına da vesile olan bu hadisenin gerçekleştiği yere, hatırasını yaşatmak amacıyla daha sonra bir mescit inşa edilmiş ve “Mescid-i Cin” adı verilmiştir.
Tarih Boyunca Mescid-i Cin’in Mimarisi
Asırlar boyunca Müslümanların ihtimam gösterdiği bu yapı, zaman içerisinde çeşitli onarımlar ve yeniden yapım süreçleri geçirmiştir. Mescidin tarihsel gelişimini aşağıdaki tablodan inceleyebilirsiniz:
| Dönem / Tarih | Olay / Yapılan Çalışma |
| 1700 | Mimar İbrahim Ağa tarafından bu alana bilinen ilk mescit inşa edilmiştir. |
| 1943 (H. 1362) | Mescit binası yenilenmiş ve tekrar ibadete açılmıştır. |
| 2000 | Mescit tamamen yıkılarak modern mimariyle yeniden inşa edilmiş ve bugünkü halini almıştır. |
Günümüzde modern ve ferah yapısıyla dikkat çeken mescit, hac ve umre ziyaretçilerinin yoğun ilgisini çekmeye devam etmektedir.
Mescid-i Cin Hakkında Sıkça Sorulan Sorular
Mescid-i Cin nerede bulunmaktadır?
Mescid-i Cin, Mekke’de Cennet-ül Muallâ mezarlığının yakınında, Mescid-i Haram’ın yaklaşık 2 km kuzeyinde yer alan bir tepenin üzerinde bulunmaktadır.
Mescid-i Cin ismi nereden gelmektedir?
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) Taif dönüşü burada sabah namazı kılarken, okuduğu Kur’an-ı Kerim’i cinlerden bir grubun dinleyip iman etmesi üzerine bu mekana Mescid-i Cin adı verilmiştir.
Mescidü’l-Hurrâs ne demektir?
“Mescidü’l-Hurrâs”, Bekçiler/Nöbetçiler Mescidi anlamına gelir. Mekke’nin güvenliğini sağlayan gece bekçilerinin bu tepede toplanıp nöbet değiştirmeleri sebebiyle mescide bu isim de verilmiştir.
Mescid-i Cin ne zaman inşa edilmiştir?
Bilinen ilk mescit 1700 yılında Mimar İbrahim Ağa tarafından yapılmıştır. Daha sonra 1943 yılında yenilenmiş, son olarak 2000 yılında tamamen yıkılarak bugünkü modern haliyle tekrar inşa edilmiştir.